2 Nisan 2020 Perşembe

Kervan düzülmeden önce, stratejik yaklaşım

Bizim insanımızın bir stratejik düşünmeme sorunu vardır. Önceden yapacağını eylemlerin neticelerini düşünmeden eyleme geçer, sonra aldığı tepkilere göre eylemi gözden geçirir( geçirmeyedebilir, gelen tepkileri kabul edip ona göre hareket etmekde pek yoktur bu topraklarda).Size günümüzden bir örnek vermek istiyorum.Korova virüs dolayısıyle il dışına çıkmak için izin alınması gerektiğini düşündüler.
Bir çok kişi de başvuru yapınca kuyruklarda yığılmalar oldu. Bunun olacağını ön görüp başvuruları yığılma olmayacak şekilde yapmak ilk başta ön gördükleri bir şey değildi. Yığılmayı görünce bunu engellemek için bir çalışma yapacaklar şimdi. Örnekleri çoğaltabiliriz. Türk insanı bir şekilde atacağı adımlarının neticelerinin ne olacağını değerlendirip ona göre hareket edemiyor. Önce adım atıyor, sonra duruma göre düşünmeye başlıyor. Yani kervan yolda düzülüyor! Yalnız burda yine sapla sapan birbirine karışıyor sanırım. Tabi ki her hareketimizi bir stratejik yaklaşım ile değerlendiremeyiz. Stratejik yaklaşım bir fabrikayı, ülkeyi vs yönetirken başkalarını içine alan ve ilgilendiren önemli kararlar alırken sergilenmesi gereken bir beceri. Bir karar aldıktan sonra tüm olasılıkları değerlendiremeyeceğimiz, öngöremeyeceğimiz için çıkan bazı olasılıkları görüp değerlendirmek kararın uygulama aşamasında olur. Yani bu kervan yolda düzülür demektir. Fakat bu lafı bir karar alırken  çok düşünme, fazla zaman kaybetme demek değildir.Kurtuluş savaşı her bir hareketin olası sonuçları düşülenerek kazanılmıştır.

Yöneticilerin muhakkak bu stratejik düşünmeye sahip olmaları yoksa da bunu geliştirmeleri gerekir.Hatta bunu ekip ile birlikte de yapılabilir düşüncesindeyim. Zaten genelde yöneticilerde "hep bir sadece ben bilirim" düşüncesi hakimdir. Tabi sadece yöneticiler de var desek yanlış demiş oluruz. Genelde herkeste olduğu için, bizim kültürde pek takım çalışması olmadığı için de kişi yönetici olunca onun "hep ben bilirim"i dikkat çeker, gözümüze batar.

Bir iş yerimde bir arkadaşımla (benden 10 yaş kadar küçüktü) bu konuları konuşurken bizim eğitim sistemimizde günlük ödevler verilmesinin stratejik düşünme becerisini körelttiğini söylemişti. Hatırlıyorum ben lise de iken dönem ödevlerini kaldırmışlardı. Her derste bir dönem ödevi olurdu ve bu tür uzun vadeli ödevler de bir şekilde kişinin bir plan yapmasını gerektiriyor. Gerçi kişinin planlama yaparak çalışması bize öğretilmedikçe pek kendi kendimize öğrenebilldiğimiz bir özellik değil. Düşünsenize bunun için bizde bir kelime bile yokmuş ki ingilizcesini kullanmaya başlamışız!
Konuştuğum arkadaş ile çalıştığımız dönemde şu söylemi dilime pelesenk etmiştim. "Plan, program, strateji".

Bu stratejik düşünme becerisini geliştirmemiz için satranç gibi oyunların yaygınlaşması iyi olur. O bakımdan insan kaynaklarının eleman alırken sordukları o kadar sorudan sonra bir de satranç testi yapsalar nasıl olur😉.

Hiç yorum yok: