Sakın bir kimsenin gönlünü yıkma
Gerçek erenlerin sözünden çıkma
Eğer insan isen ölmezsin korkma
Aşığı kurt yemez uçta değildir...
----
Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil...
Görüldüğü gibi Yunus Emre, Hacı Bektaş-i Veli ve belki bir çok ermişlerin şiirlerinde bahsedildiği üzere kalp kırmanın ne denli önemsendiğini görüyoruz ve soruyoruz, neden ? zira kalp kırmak o kadar sıradan ki neden acaba bu kadar önemsenmiş diye soruyoruz...
Aşkın Yolculuğu Yunus Emre dizisinde Taptuk Emre (oyuncu 2018 de rahmetli olmuş, Allah rahmet eylesin belki ömrünün en güzel oyununu sergilemiş, bize çok değerli bir sanat eseri bırakmış) "kolunu kır bacağını kır ama kalp kırma" der Yunus özür dilediğinde. Yani tasavvufta çok önemsenir kalp kırmamak.
Genelde nasıl kalp kırılıyor şöyle bir bakalım oradan ilerleyelim.
* Karşımızdaki yaralayıcı sözler ile
* Dalga geçerek
* Kötü sözler söyleyerek
* Birini anlamaya çalışmayarak
* Yaşadıklarını, çabalarını küçümseyerek
* Başkasıyla kıyaslayarak
*İnsanlar kendi çıkarımız için kullanmak
Liste daha uzayabilir. Tüm bunlar da kendimizi diğer kişi/kişilerden ayrı görmenin etkisinin önemli olduğunu düşünüyorum. Kendimizi ayrı tuttuktan sonra kendimizi üstün görmeye de başlıyoruz. Bunun da öğrendiğimiz bir şey olduğunu düşünüyorum. "Üstün olmalıyız, güçlü olmalıyız, bir yarışta birinci olmalıyız böylece hayatta kalır, daha rahat ederiz" şeklinde düşünce kalıplarımız mevcut.
Kalp kırmamak için kişinin çok değişim geçirmesi, hayatla ilgili, ebevenler ile ilgili öfkesini sağaltması, sonra kendini üstün görme, ayrık görmeyi bırakıp bir bütünün parçası gibi görmeye başlaması lazım. Yoksa kalp kırmaya devam edecektir. Krishamurti incinen insan incitir der. İnsan incindiği sürece tabi ki incitecektir.Kalp kırmamak için kişi çok dikkat etmeli ve ağzına gelen her şeyi söylememesi icap eder. Bu da tam bir terbiyeyi gerektirir. Kişi terbiye olmalıdır. Günah işlememizin arkasında düşünce sistemi olduğu için düşüncenin doğasını anlamalı, nasıl oluştuğunu, geliştiğini bilmeli, cehaletten kurtulmalı ki, böylelikle kalp kırmamalı. Yani kişinin kalp kırmamak için yaptığı çabalar kişiyi aslında terbiye etmektedir. Zira düşünce iki tarafı keskin bir kılıçtır. Onu kimseye zarar vermeden kullanmak için kılıcı nerde nasıl kullanılacağını bilmeli...
·
Gerçek erenlerin sözünden çıkma
Eğer insan isen ölmezsin korkma
Aşığı kurt yemez uçta değildir...
----
Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil...
Görüldüğü gibi Yunus Emre, Hacı Bektaş-i Veli ve belki bir çok ermişlerin şiirlerinde bahsedildiği üzere kalp kırmanın ne denli önemsendiğini görüyoruz ve soruyoruz, neden ? zira kalp kırmak o kadar sıradan ki neden acaba bu kadar önemsenmiş diye soruyoruz...
Aşkın Yolculuğu Yunus Emre dizisinde Taptuk Emre (oyuncu 2018 de rahmetli olmuş, Allah rahmet eylesin belki ömrünün en güzel oyununu sergilemiş, bize çok değerli bir sanat eseri bırakmış) "kolunu kır bacağını kır ama kalp kırma" der Yunus özür dilediğinde. Yani tasavvufta çok önemsenir kalp kırmamak.
Genelde nasıl kalp kırılıyor şöyle bir bakalım oradan ilerleyelim.
* Karşımızdaki yaralayıcı sözler ile
* Dalga geçerek
* Kötü sözler söyleyerek
* Birini anlamaya çalışmayarak
* Yaşadıklarını, çabalarını küçümseyerek
* Başkasıyla kıyaslayarak
*İnsanlar kendi çıkarımız için kullanmak
Liste daha uzayabilir. Tüm bunlar da kendimizi diğer kişi/kişilerden ayrı görmenin etkisinin önemli olduğunu düşünüyorum. Kendimizi ayrı tuttuktan sonra kendimizi üstün görmeye de başlıyoruz. Bunun da öğrendiğimiz bir şey olduğunu düşünüyorum. "Üstün olmalıyız, güçlü olmalıyız, bir yarışta birinci olmalıyız böylece hayatta kalır, daha rahat ederiz" şeklinde düşünce kalıplarımız mevcut.
Kalp kırmamak için kişinin çok değişim geçirmesi, hayatla ilgili, ebevenler ile ilgili öfkesini sağaltması, sonra kendini üstün görme, ayrık görmeyi bırakıp bir bütünün parçası gibi görmeye başlaması lazım. Yoksa kalp kırmaya devam edecektir. Krishamurti incinen insan incitir der. İnsan incindiği sürece tabi ki incitecektir.Kalp kırmamak için kişi çok dikkat etmeli ve ağzına gelen her şeyi söylememesi icap eder. Bu da tam bir terbiyeyi gerektirir. Kişi terbiye olmalıdır. Günah işlememizin arkasında düşünce sistemi olduğu için düşüncenin doğasını anlamalı, nasıl oluştuğunu, geliştiğini bilmeli, cehaletten kurtulmalı ki, böylelikle kalp kırmamalı. Yani kişinin kalp kırmamak için yaptığı çabalar kişiyi aslında terbiye etmektedir. Zira düşünce iki tarafı keskin bir kılıçtır. Onu kimseye zarar vermeden kullanmak için kılıcı nerde nasıl kullanılacağını bilmeli...
·
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder