"Zen Eti Zen Kemiği" (Zen Flesh Zen Bones) kitabında "nothing exist" diye orijinali bulunan hikayeyi anlatıp, sonra asıl önemli olan hikayenin mesajina odaklanacağım.
Yamaoka Tesshu,genc bir Zen öğrencisi, ustadan ustaya koşarken, bir gün Dokuan'ı ziyaret eder. Onu ulaştığı mertebeyi anlatmak için ;
"Tin, Buda, ölümlü varlıklar, gerçekte bunlar yok ki! Olgunun gerçek doğası boşluktur. Farkındalık yoktur, yanılsama yoktur, bilge yoktur.... Verme diye bir şey yoktur, ne de alınacak bir şey…" Sessizce sigarasını tüttüren usta, aniden elinde ki bambu borusu ile genç adamı dürtüklemiş. Genç adam buna sinirlenince, usta " madem hiç bir şey yok, nereden çıktı bu öfke" demiş.
Yamaoka Tesshu,genc bir Zen öğrencisi, ustadan ustaya koşarken, bir gün Dokuan'ı ziyaret eder. Onu ulaştığı mertebeyi anlatmak için ;
"Tin, Buda, ölümlü varlıklar, gerçekte bunlar yok ki! Olgunun gerçek doğası boşluktur. Farkındalık yoktur, yanılsama yoktur, bilge yoktur.... Verme diye bir şey yoktur, ne de alınacak bir şey…" Sessizce sigarasını tüttüren usta, aniden elinde ki bambu borusu ile genç adamı dürtüklemiş. Genç adam buna sinirlenince, usta " madem hiç bir şey yok, nereden çıktı bu öfke" demiş.
Burada mesaj bence çok açık ve şöyle;
"Ermiş olsaydın hakikate, ne usta arardın, ne de bozuk plak gibi duyduğun ama anlamadığım öğretiyi tekrar ederdin". Usta aslında bunu demiş oluyor. Bir çok insan mesajı, özü anlamaz ve bildiğini göstermek böylelikle bir çeşit tatmin duygusuna erişmek için anlatır durur. Eric Fromm bir kitabında (Sevme Sanatı olabilir) insanın örnek olarak dönen bir tekere bakıp "tekerlek dönüyor" diye düşünmesini, kişinin kendini güvende hissetmesi adına yaptığını belirtir. Yani bilmenin getirdiği bir güven. Neticede her alanda bilgi o kadar õnemsenir ki, bilmeyenin vay haline 😃...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder