12 Şubat 2020 Çarşamba

Konuşulamayan Baba

Otobüs durağında eşimin tanıdığı bir kadına rastladık. Onlar kendi aralarında konuşuyorlardı. Sonra eşim bana dönüp "kızı evden kaçmış" dedi. Ben de "kocaya mı? " dedim. Kadın "başka neye kaçar ki" dedi. Ben de "evden kaçar, arkadaşları ile kalır" dedim...
Kadın "kocam kızımı istediği kişiye vermeyeceği için kaçtı" diye belirtti. Ben de bir ailede "kızın evden kaçarak biri ile evlenmesi, babası ile hiç doğru dürüst bir teması olmadığını gösterir?" gibi bir şey söyledim.  Sonra kadın ekledi " adam kızımızdan yaşça çok büyük". Ben de o zaman dedim ki " demek ki kızınız kendine bir baba arıyor. Kendinden çok büyük biri ile evlenmesi buna işaret".

Beyin insan yaşamında bir eksiklik olduğunda onu gidermeye çalışır. Çocukken değer verilmemiş (verilememiş demek daha doğru) biri, sevildiğini hissedememiş bir çocuk büyüyünce, belki hayatı boyunca (ta ki bunu fark edene kadar) bu sevgi, değer arayışını sürdürmeye devam eder. Babası ile güvenli bağlanma olacak şekilde bağ kurmamış bir kız, büyüdüğünde bir yetişkin erkek, koca değil bir baba arar aslında. Aynı şekilde anne ile güvenli bir bağ oluşturamamış bir erkek te büyüdüğünde bir anne arar. Her ne kadar bir eş arıyor gözükseler de gerçekte öyle değil. Güvenli bağlanma ile ilgili harika bir kitap olarak Adem Güneş'in "Güvenli Bağlanma" kitabını ve Tarık Solmaz'ın "Aşkın ve Bağlılığın İki Yüzü" kitabını okuyabilirsiniz.

Böyle insanlara zor diyoruz. Gerçekten anlaşması zor kişiler. Bu durumdan kendilerinin de memnun olduğunu düşünmüyorum. Bu durumu kabullenmişler. Ama birinin sınır çizmesi, onlara meydan okuması, zorlaması sonucu bir değişime girebilirler. Zaten kolay kolay insan değişmez istemez zorlanmadıkça. Sınırlar kitabında sınır çizen bir çocuğun annesinde  de bir değişime yol açtığı belirtilir. Birisi ilerleyip, bilinçlenip yol aldıkça zorlar diğerini gelişmeye, değişmeye...

Hiç yorum yok: