29 Şubat 2020 Cumartesi

İnsanlığın Askerleri

Hikayenin orijinalini (yada daha gerçeğe yakın çevirisini)" Soldiers of Humanity" diye internette bulabilirsiniz. Benim çevirim şöyle;

Japonya'da bir gurup asker bir tatbikat, manevra sonrası yakında olan Gasan ustanin tapınağına (tekkeye) sığınmışlar. Gasan usta ahçıya "askerlere bize verdiğin yemeklerden ver" demiş.

Askerler bundan çok rahatsız olmuş zira iyi muamele görmeye alışık imişler. Biri ustaya "kim olduğumuzu düşünüyorsunuz biz canımızı dişimize takıp ülkemiz insanı
için savaşan askerleriz, bize bu muamele hak mı" demiş. Gasan ustada" sen bizim ne olduğumuzu düşünüyorsun, biz de insanlığın askerleriyiz, insanlığı kurtarmak için çalışıyoruz" demiş..

Burada hikayenin yorumu açık ama biz biraz daha açalım. insanlığın üst bir düzeye ulaşması için bilenlere ihtiyaç var. insan ancak birinden el alarak büyür, gelişir, olgunlaşır, başka türlü düz yolda yolunu şaşırır..
Kaygusuz bir şiirinde,

Kaygusuz der bir nutkum hakla
Bir mürşide el ver kalbini pakla
Mürşidin verdiğin tut kavi sakla
ilikten kemikten kandan içeri

Diyerek mürşidin (bilenin) öneminden bahseder. Günümüzde tekkeler artık yok fakat bilenler demek illa ki bir tekkede ki mürşit olmayabilir. Bir konuyu bizden daha iyi bilen biri olabilir. Psikoloji üzerine kafa yormuş, düşünmüş biri olabilir, bir psikolog,terapist, öğretmen olabilir. Kimi çok bilir, kimi az bilir ama yolcu herkesten, herşeyden öğrenmesini bilir...

Hiç yorum yok: