19 Ocak 2020 Pazar

Erkek olmanın tehlikeleri

Bu kitabı Alsancak'ta eski bir kitapçıda bulmuştum on yıl kadar önce. Basımı yoktu zaten, kitapçılarda bulamamıştım (internette satışı var). Böyle değerli bir kitabın eski kitapçıya düşmüş olması bir nimet benim için. Zira en sevdiğim kitaplardan biridir.

Kitap 1974 yıllarda Herb Goldberg denen Amerikalı bir psikolog tarafından yazılmış. O yılların Amerikan toplumunu yansıtıyor ve benim için günümüz Türkiye’sine çok yakın. Ben öyle düşünüyorum en azından.

Bir erkek ancak bir savaş zamanı başka bir erkekle dost olur, yakınlık kurar diyor onun dışında diğer erkekler onun için bir rakiptir sürekli mücadele etmesi gereken. Erkek sürekli güçlü olmak, görünmek zorundadır. (Böyle olmak zorunda hissettiğini söyler)

Erkeklerin muhakkak başka bir erkekle dost olması gerektiğinin altını çizer ve düzenli görüşmesi gerektiğini. Bir boşanma sonrasında erkeğin dımdızlak ortada kaldığını, çok zorluk çektiğini belirtir. Erkeğin evlendikten sonra yada sevgilisi varken başka insanlardan soyutlandığından bahseder.

Yorumum: Kitabı okuduktan sonra edindiğim bilinç ile hayatımda yıllardır tanıdığım insanlarla, dost gördüklerimle daha sık görüşmek istedim, evli olanlarla da bekar olanlarla da ama değişmedi bir şey. Ortaokul, lisede ki ya da üniversitede ki gibi dostluk kavramı yok artık.. Aşılmaz duvarlar var gibi. Erkekler ancak bir kadınla yakın olma eğiliminde. Onun dışında başka bir erkek arkadaşla nadir görüşüyorlar. Bunu kitabı okuduktan sonra arkadaşlarımla da paylaştı isem de pek bir şey değişmedi.

Erkek hep güçlü gözükmelidir. Çocukken bile ağlaması yasaktır hatta büyüyünce hiç yakışık almaz. Erkek içini dökmemeli hep güçlü olmalı, ağlamamalı. Bu haliyle erkekler aslında çok daha zor durumdadır kadına göre. Kadın çok kolay başka kadınlarla iletişim kurar, derdini anlatır, sıkıntısını atar...

Bir gün bir kadına bunları söyledim. Erkeğin kadına göre çok daha zor durumda olduğunu, daha çok acı çektiğini. Kadın bunu anlayamadı ve bana öyle bir ateş püskürdü ki. Kadının acı çektiği bir toplumda erkek mutlu olabilir mi? O kadın düşündü ki erkek şiddet uyguluyor, sadece kadın acı çekiyor. Erkeğin tuzu kuru. Şiddet sanki erkeğin normal bir parçası gibi. Kadının acı algısı bir insan sadece şiddet gördüğü zaman oluşan bir şeymiş gibiydi. Sanırım bana onun için çok kızmıştı. Halbuki şiddet uygulayan erkek, iletişim kuramayıp bu yöne eğiliyorsa bu adamın hayatta kendini gerçekleştirebildiği, kendini ifade edebildiği, saygı, sevgi gördüğü düşünülebilir mi? 

Hiç yorum yok: