2 Haziran 2020 Salı

Alışkanlıkları Bırak(a)mamak Arkasında ki Neden-2

Aynı başlıklı diğer bir yazı da bu konuya değinmiştim. Geçen zaman içinde yaşadığım bir süreç konuyu tekrar değerlendirme ihtiyacı doğurdu. (ilk yazı için tıkla). Şöyle ki alışkanlıkları bırakmamanın ardında ölüm korkusu olabilir mi diye yazmama rağmen bunun dışında rahatımıza düşkünlük, yeniliklerden korkmak gibi kalıpların alışkanlıkları bırak(a)mamak döngüsünü etkilediğini düşünmeye başladım.

Korona virüs dolayısıyle iş yerinin çalışmayı durdurması ile evde nasıl zaman geçireceğiz diye endişelenmeye başlamıştım. Sonra hiç de endişe ettiğim gibi olmadığını gördüm. Her gün yürüyüş yaptım, işle ilgili geliştirmek istediğim yönlerimi geliştirdim, hobi çalışmalarına zaman ayırdım. Normal zamanda hafta sonu uğraşabileceğim bir çok olayı rahat rahat yapma zamanı buldum. Tam bahar zamanı dışarda dolanmak, çiçek, böcek kokusunu içime çekmek çok iyi hissettirdi bana. Böyle bir zaman geçti. Sonra müdürümden telefon geldi, işle ilgili bir ihtiyaç olagelmiş onun için durumumu soruyordu. "Tamam" dememe rağmen virüsün tam da bir iki hafta içinde yükselecek mi, en tepeye mi ulaşacak sorularının gündemi meşgul ettiği zamanda işe gitmek istemedim doğrusu. Ayrıca aklım virüste olur diye de endişelendim doğrusu. Neyse işe gidip kısa bir süre çalıştıktan sonra yine gitmeme kararı alındı.Bu seferde işe gitmediğim için üzülmeye başladım. Sanki evde oturmak sıkıcı imiş gibi. Derken bunu kabullendim çünkü evde zaman geçirebiliyorum. Sonra haber geldi evden çalışmak üzerine. Beni yine bir endişe aldı😊. Neticede yaşamımızda bir değişiklik olması bizde sıkıntı kaynağı olabiliyor geçici bir sürede olsa. Bu süreçte alışkanlıklarımızı bırakmanın da bir meydan okuma olduğunu ve bizi ürküttüğü için alışkanlıkları bırakmamanın bir nedeni daha olduğunu düşünmekten kendimi alamadım. Sanki alıştığımız şeyleri yapmazsak isek bir boşluğa düşeceğiz, çok sıkılacağız gibi bir düşünce kalıbımız var gibi...