Meditasyonun önemi çok önemli😁. Şahsen uzun zamandır neden meditasyon yapmalı sorusunun cevabını arıyordum, sanırım bugün buldum. Tabi meditasyon derken genel anlamda tasavufta var olan zikir çekmeyi de işin işine katıyorum. Yalnız bir farkla o da bireysel olarak yapılan zikir. Toplu yapılanların manası farklı olabilir, onu da anladığımız da yazarım.
Zen-Budizm'de arzu ve isteklerden özgür olmak önemsenir. Geçilecek aşamalardan biridir , yoksa hedefe varılmaz. (Makalat kitabında (Hacı Bektaş-ı Veli) 40 makamın birinin eksik olduğunda kişinin İnsan-ı Kamil olamayacağı yazılıdır).Tasavvufta bu nefis terbiyesi olarak geçer.Fakat kanımca yanlış anlaşılmış bir konudur zira arzuları bastırmak, nefsi öldürmek değildir mesele. Çünkü bunlar daha da azdırır istek ve arzuları. Burda vurgulanmak istenen arzu ve isteklerin yani nefsin bizi gütmemesidir. Peki bunun farkında olmak yeterli mi? Tabiki değil. Bunu yıllardır tecrübe ettim. Düşüncede arzu belirdiğinde kişinin bundan etkilenip arzu nesnesine ulaşmasına engel olmak dikkat ile yapılacak iş değil. Burada arzu,istek belirdiğinde kişinin bir kaya gibi hareketsiz kalması gerek yani bu bir beceridir, geliştirilmesi gerekir. Geliştirmek te kendini zorlayarak kasarak olacak iş değil. Nedir mesele? Mesele bunun pratiğini yapmaktır. Yani kaya gibi durmaktır. Bu da meditasyon ile mümkün. Meditasyonda oturursun ve yine oturursun. Düşünceler gelir geçer ama sen oturmayı bırakmazsın. Bırakıp gidip bir film izleyeyim, sigara içeyim, eğlence peşinde koşayım demezsin. Bir kaya olursun. Diğer yandan meditasyon süresince nefis tarafından güdülmezsin ama diğer zamanlarda nefis tarafından güdüleceğiz.Meditasyonda derinleştikçe yani giderek hayatımız da daha fazla yer aldıkça hergün artan sayıda ve zamanda yapıldıkça gittikçe bir kaya gibi olacağız. Düşünceler akıp gidecek ama biz oturacağız hiç birşey yapmadan. Burada düşünceleri, arzu ve istekleri rüzgara benzetebiliriz. Ne kadar kuvvetli eserlerse essinler kayayı hareket ettiremezler.
Tasavvufta halvet denilen çilehaneye girip günlerce çok az şey yeyip içerek yapılan meditasyon sonucu kişinin aydınlandığı belirtilir. Sanırım meditasyonda derinleştikçe, giderek hayatımıza daha fazla yer alacak ve öyle ki son uzun bir oturum sonrasında aydınlanma olacak..(bakalım öyle mi olacak😏) Teoride bu kadar kolay işte😊
Zen-Budizm'de arzu ve isteklerden özgür olmak önemsenir. Geçilecek aşamalardan biridir , yoksa hedefe varılmaz. (Makalat kitabında (Hacı Bektaş-ı Veli) 40 makamın birinin eksik olduğunda kişinin İnsan-ı Kamil olamayacağı yazılıdır).Tasavvufta bu nefis terbiyesi olarak geçer.Fakat kanımca yanlış anlaşılmış bir konudur zira arzuları bastırmak, nefsi öldürmek değildir mesele. Çünkü bunlar daha da azdırır istek ve arzuları. Burda vurgulanmak istenen arzu ve isteklerin yani nefsin bizi gütmemesidir. Peki bunun farkında olmak yeterli mi? Tabiki değil. Bunu yıllardır tecrübe ettim. Düşüncede arzu belirdiğinde kişinin bundan etkilenip arzu nesnesine ulaşmasına engel olmak dikkat ile yapılacak iş değil. Burada arzu,istek belirdiğinde kişinin bir kaya gibi hareketsiz kalması gerek yani bu bir beceridir, geliştirilmesi gerekir. Geliştirmek te kendini zorlayarak kasarak olacak iş değil. Nedir mesele? Mesele bunun pratiğini yapmaktır. Yani kaya gibi durmaktır. Bu da meditasyon ile mümkün. Meditasyonda oturursun ve yine oturursun. Düşünceler gelir geçer ama sen oturmayı bırakmazsın. Bırakıp gidip bir film izleyeyim, sigara içeyim, eğlence peşinde koşayım demezsin. Bir kaya olursun. Diğer yandan meditasyon süresince nefis tarafından güdülmezsin ama diğer zamanlarda nefis tarafından güdüleceğiz.Meditasyonda derinleştikçe yani giderek hayatımız da daha fazla yer aldıkça hergün artan sayıda ve zamanda yapıldıkça gittikçe bir kaya gibi olacağız. Düşünceler akıp gidecek ama biz oturacağız hiç birşey yapmadan. Burada düşünceleri, arzu ve istekleri rüzgara benzetebiliriz. Ne kadar kuvvetli eserlerse essinler kayayı hareket ettiremezler.
Tasavvufta halvet denilen çilehaneye girip günlerce çok az şey yeyip içerek yapılan meditasyon sonucu kişinin aydınlandığı belirtilir. Sanırım meditasyonda derinleştikçe, giderek hayatımıza daha fazla yer alacak ve öyle ki son uzun bir oturum sonrasında aydınlanma olacak..(bakalım öyle mi olacak😏) Teoride bu kadar kolay işte😊
2 yorum:
Cok cok yakin zaman da Zen Budizim ilgimi cekmeye basladi.Bu konu hakkinda cok cok kistli bilgisi olan ve nasil meditasyon yapilmali sorusunun cevabini ariyan birisi olarak bu konuya biraz deginebilirseniz cok sevinirim. Cunku meditasyon sadece oturmak ise o zaman tam olarak nasil dusunceleri ve arzulari serbest birakacagiz. Bunun da baslangic icin bir metodu olmasi gerektigini dusunuyorum.
Değerli Kardeşim,konu ile ilgili bir yazı yazayım diye düşünüyorum senin bu konuda soruna cevap olarak. Fakat kısaca da şimdi cevap vereyim. Şimdiye kadar okuduklarımdan yola çıkarak Zazen (Zen meditasyonu) için bir oturuş tarzı var. Tam lotus pozisyonu denilen bir oturuş fakat bizim gibi alışkın olmayanlar için yarım lotus denilen sol ayağın sağ ayak üstüne konularak uygulanan meditasyon başlangıç için tavsiye edilir.Bu konuda İlhan Güngören'in bir kitabı vardı (Meditasyon ve Zazen), zazen'in nasıl yapılacağını anlatıyor. Kanımca bu oturuş, nefes tekniği,ellerin pozisyonu bana çok teknik konular geliyor. Ben de meditasyona yeni başladım zira meditasyon gerekli mi sorusunun cevabını araştırıyordum yıllardır, şu an bulduğumu düşündüğüm için başladım.Bazı detaylar yaptıkça kişisel olarak en doğrusu bulunabilir diye düşünüyorum.Düşüncelere gelince onlar ile ilgili pasif bir tutum sergilenmesi beklenir. Yani onları sadece izlemek, hepsi bu. Eğer Dogen'in (Zen (2009) filmini izlersen) sözlerine bakarsan " sadece oturmak, aydınlanmayı beklemeden, bu bile aydınlanmanın kendisidir" der.Tabi aydınlanmayı sadece meditasyona indirgemek bence yetersiz.Yine filmde yada ingilizcen varsa yabancı kaynaklarda 8 aşamalı yoldan bahsedilir(zen(2009) film özetinde 8 maddeyi yazdım, bakabilirsin). Bunların sadece bir tanesi meditasyon. Ama ben medistasyonun arzu,istek (nefs dediğimiz)lerin bizi gütmesinin önündeki en büyük engel olduğunu düşünüyorum. Medistasyonda derinleştikçe düşünceler gelip geçecek ama bizi gütmeyecek. Dediğim gibi ben medistasyonun gereğini gördüğümü düşündüğüm için yeni başladım daha. Günün aynı saatinde kısa oturumlar ile başlayıp zamanla süre arttırılabilir. Ben mesela 10 dakka meditasyon yapıyorum, vücüdum oturuşa alışmaya başladıkça süre artacak sanıyorum.
Hoşçakalın
Yorum Gönder