8 Mart 2020 Pazar

Sigarayı bırakma(mama)k

"Sigara" denilen mereti   bırakıp bırakmamanız gerektiğini derinlemesine hiç düşündünüz mü?; bence sigara içmeye devam etmelisiniz! Niye diye soracaksınız. Açıklayayım;
Öncelikle bir çok insanın sigarayı bırakmak için irade gerektiği yanılgısıyla başlayalım. Hatırlarsanız, bir masal da, rüzgar ile güneş kim daha güçlü diye iddiaya girmiş, rüzgar estikçe eserek adamın şapkasını düşürmeye zorlamış, adam daha bir sarılmış şapkaya. Sonra güneş açtıkça açarak adamın şapkasını çıkartmasını sağlamış.Bu masalda anlatılmak istenen, zorlama ile bir değişim her zaman mümkün değil. Peki insanlar işlerin tatlı dille hallolması gerektiğine inanır ve beklerken nasıl kendilerini irade denen sopa ile zorlayarak sigarayı bırakacaklarına inanıyorlar? Nasıl ki masaldaki adam şiddete karşı direnç gösteriyorsa içimizde sigarayı( irade ile) zorla bırakmaya karşı bir tepki oluşmaz mı diyenlerdensiniz?

Yani irade ile canımız sigara içmek istediğinde kendimizi durdurabilmek, bastırmak ve böylelikle bu bağlılıktan kurtulmak mümkün müdür? Nedense  irademizle sigara isteği belirdikçe onu bastırdırdığımız da bir süre sonra daha büyük bir iştahla koşar insan sigara almaya😉 İlişkilerimizde sorunları sohbet muhabbet ile çözmek isteriz, ya da bunun en etkili yol olduğu bize öğretilmiştir. Kazan kazan prensibi gibi. Ama kendi sorunlarımıza geldiğinde içimizde ki bir tarafın (sigara içmek isteyen) diğer tarafa (sigara içmemeniz gerektiğini düşünen) baskı kurarak sorunu çözmeye çalışmak biraz garip değil mi?!

Demek ki bize irade değil başka bir şey gerek, zira bir sorunu zorlama ile çözmeye çalışmak saf dillilikten başka bir şey değil. Kaldı ki bu şekilde kişi aynı işe yaramayan taktiği bir ömür boyu deneyebiliyor. Peki nasıl yapacağız bu sigara içme sorununu? Çeşitli ilaçlar ile nikotin bağımlılığını gidermek mümkün peki sigara sadece nikotin bağımlılığından mı ibaret?

Bir de sigarayı bıraktığını düşünen ve bunu da bir güzel (on gün oldu, yirmi gün oldu, 20 sene oldu diye) sayanlar var. Onlar neden bırakıyor ve gerçekten mi bırakmış oluyor? Gerçekten bırakan ne kadar içmediğini saymaya devam mı eder? Ya da ben onu hayatımdan çıkardım deyip bir daha hiç anmaz mı? Sevgilisinden ayrılan biri "şu kadar oldu bu kadar yıl oldu" deyip sayıyor mu?😃
 Tabi yine de bırakan kişi nasıl bırakıyor buna bakalım. Kanımca ya sigara içmesini zorlayan psikolojik, fizyolojik bir sorunu yok, ya da belki sağlığının bozulduğu yönde ciddi bir emare görülmüş olması deyip hayatı seçerek (!😝) sigarayı hiç aklından çıkarmamak üzerine bırakır! Sonra da 7/24 hava atar herkese, elinde bir çetele, bir gün oldu, iki gün oldu, 3600 gün oldu diyerekten.

Dünya'da bu kadar dehşet sorunlar varken bir çokları için sigaranın büyük sorun olması insanı ölüme yaklaştırmasından mı? Ya kendimiz olamamak, kendi potansiyelimizi gerçekleştirememenin verdiği yakıcı etkiler mi!?

Sigarayı bırakmak istemek ateşi söndürmeyi değil de dumanı uzaklaştırmaya benzer . Dişimiz çürük ise ağrı kesici alarak ömür boyu dişimizin çürüklüğünü yok sayabiliriz. Burada irademize başvurmak hiç çürük yokmuş gibi davranmaya benzer.

Doğan Cüceloğlu bir kitabında (insan ve davranışı) Amerika'da yaşadığı bir deneyimi anlatıyor. Kendisi transandantal meditasyon yapıyor ve oradaki hocasına sigara içtiğini anlatıyor. Hocası "meditasyona devam et gün gelecek sigara içmek istemeyeceksin" diyor. Bir gün belli bir aşamaya geldiğinde gerçekten sigara içmek istemiyor ve kendiliğinden sigarayı bırakmış oluyor. Burada anlatılmak istenen zihin ve beden belli bir olgunluğa, farkındalığa geldiğinde, belki kişinin sigara aklından geçmiyor ya da geriye sadece nikotin bağımlılığı kalıyor. O da zaten biraz içmeme denemeleri ile kolayca halledebilir hale gelmiş oluyor. O halde bizim günlük sorunlarımız, küçük, büyük hesaplarımız, düşünce kalıplarımız, kendimiz olmamak, bizi sıkan bir çok şey ve bunlardan kaçış olarak sigaraya, alkole, (bir sürü bağımlılığa ...) yönelmemizi sağlıyor. !

Sigara paketleri üzerine dişleri dökülmüş, rahatsız edici fotoğraflar ile sigarayı bıraktırmaya çalışmak çok yüzeysel bir yaklaşım. Bu bir çocuğu durdurmak için:

- bak polis amcaya veririm seni, ya da,
- bak bu teyze iğneci diyerek korkutmaya benziyor!

Kişi kendinden milyonlarca km uzağa gitmişken neden sigara tüttürmesin; içip acısını dindirmesin ki? Bu insan ne yaşıyor diye soran yok!
Kişilerin iş ortamında, para kazanma durumunda analitik zeka kullanımı tavan yaparken, yaşamlarının kalitesini etkileyen konularda analitik zekalarını yüzeysel kullanmaları ilginç değil mi?

İnsan denilen muhteşem potansiyele sahip varlığın  ömrünü huzurla, kardeşçe yaşayarak değil de, kendi küçücük çıkarı için ömrünü harcamasını, zamanını birbirine ve diğer canlılara, balıklara, kuşlara ağaçlara kötü davranarak geçirmesine takmıyorsun da sigarayı mı dert ediyorsun? 

Hiç yorum yok: