Hani bayramlarda çok duymaya alıştığımız şu sözler var ya. "Nerde o eski bayramlar?". Bir çok kişi bunun gerçek bir durumu yansıttığı düşünüyor olabilir, ki değil. Ayrıca sadece eski bayramlar değil çoğu zaman eski yaşanılanlar, deneyimler vs. sanki çok da güzelmiş gibi düşünülme eğiliminde.
Kendimden biliyorum:-), zaman zaman eski anlar zihnime geliyor. Bu işle ilgili, evle ilgili, (tekrarlanan bir durumla) ilgili oluyor. Mesela eski yaşadığım evde çok daha güzel zaman geçiriyormuşum gibi hissediyorum, yada aynı kursa gidiyorsam bir önceki daha güzelmiş gibi. Size de olmuyor mu?.
Biz insanlığız,
Üç aşağı beş yukarı aynı seyleri yaşarız,
Yoktur birbirimizden farkımız.
Bunlar zihnin bir aldatmacısı çünkü eski günleri iyice değerlendirdiğimde aslında onların da o kadar güzel olmadığını hatırlıyorum. Sanki zihin eski günlerdeki sıkıntılı anları silip geriye kalan güzel anları gündeme getirerek bizi kandırıyor.Bir süzme işlemi yapıyor yani. Benzeri kötü anılar içinde geçerli. Onuda müsadenizle anlatayım.
Diyelim ki bir yere gittik ve orada çok sıkıcı vakit geçirdik. Yine aynı yere gitme ihtimali belirdiğinde bizde öyle bir endişe olur ki sanki orada ecel terleri dõkmüşüz. Sanki burada da zihin orda yaşanılan tüm anların iyi olanları göz önüne almayıp kötü anları süzüyor. Böylelikle benzer bir deneyim yaşanma ihtimali belirdiğinde eskisi gibi, hatta daha çok bir sıkıntı olacakmış gibi hissediliyor. Aynı yere gittiğinde yaşanılacak herşeyin aynı olacağını düşünmek bir yanılsama değil mi? Belki zihnin çalışma şekli böyle, belki bir zamanlar bu şekilde bizi korudu zihnimiz, hayatta kalmamızı sağladı, ama her durumda beynin bu şekilde çalışması bazı durumlar için gerekli olduğunu, bazılarında ise gereksiz ( bir uyarı) olduğunu farketmek önemli. Yani yaşanılan şeyin gerçekten bize zarar veren bir şey ise, zihnin bu şekil çalışması bizi korur, aynı şeyin tekrar yaşanmaması adına. Fakat kötü zaman geçirdik diye ( bu dişçide olabilir) zihnin bu şekilde çalışması bizi korumaz iyilikten. Dişçiye gitmemiz bizim iyiliğimize, her ne kadar acılı bir süreç olsa da . Zihnin bu geçmiş-gelecek ile uğraşması anın derinlemesine hissedilmesine, anın yaşanmasına bir engel teşkil ediyor...
Buradan bize bir carpe diem ( günü yakala, anı yaşa) yazısı da çıkar yakında...
Kendimden biliyorum:-), zaman zaman eski anlar zihnime geliyor. Bu işle ilgili, evle ilgili, (tekrarlanan bir durumla) ilgili oluyor. Mesela eski yaşadığım evde çok daha güzel zaman geçiriyormuşum gibi hissediyorum, yada aynı kursa gidiyorsam bir önceki daha güzelmiş gibi. Size de olmuyor mu?.
Biz insanlığız,
Üç aşağı beş yukarı aynı seyleri yaşarız,
Yoktur birbirimizden farkımız.
Bunlar zihnin bir aldatmacısı çünkü eski günleri iyice değerlendirdiğimde aslında onların da o kadar güzel olmadığını hatırlıyorum. Sanki zihin eski günlerdeki sıkıntılı anları silip geriye kalan güzel anları gündeme getirerek bizi kandırıyor.Bir süzme işlemi yapıyor yani. Benzeri kötü anılar içinde geçerli. Onuda müsadenizle anlatayım.
Diyelim ki bir yere gittik ve orada çok sıkıcı vakit geçirdik. Yine aynı yere gitme ihtimali belirdiğinde bizde öyle bir endişe olur ki sanki orada ecel terleri dõkmüşüz. Sanki burada da zihin orda yaşanılan tüm anların iyi olanları göz önüne almayıp kötü anları süzüyor. Böylelikle benzer bir deneyim yaşanma ihtimali belirdiğinde eskisi gibi, hatta daha çok bir sıkıntı olacakmış gibi hissediliyor. Aynı yere gittiğinde yaşanılacak herşeyin aynı olacağını düşünmek bir yanılsama değil mi? Belki zihnin çalışma şekli böyle, belki bir zamanlar bu şekilde bizi korudu zihnimiz, hayatta kalmamızı sağladı, ama her durumda beynin bu şekilde çalışması bazı durumlar için gerekli olduğunu, bazılarında ise gereksiz ( bir uyarı) olduğunu farketmek önemli. Yani yaşanılan şeyin gerçekten bize zarar veren bir şey ise, zihnin bu şekil çalışması bizi korur, aynı şeyin tekrar yaşanmaması adına. Fakat kötü zaman geçirdik diye ( bu dişçide olabilir) zihnin bu şekilde çalışması bizi korumaz iyilikten. Dişçiye gitmemiz bizim iyiliğimize, her ne kadar acılı bir süreç olsa da . Zihnin bu geçmiş-gelecek ile uğraşması anın derinlemesine hissedilmesine, anın yaşanmasına bir engel teşkil ediyor...
Buradan bize bir carpe diem ( günü yakala, anı yaşa) yazısı da çıkar yakında...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder