12 Şubat 2020 Çarşamba

Kazanç - kayıp üzerine bir deneme

Kazanç- kayıp denince ilk aklımız gelenler genelde maddi şeyler değil mi? Kazancı (meslek olarak değil😄) irdelediğimizde bunun
  • Para-pul, arsa-mülk , araba- motor vs. maddi şeyler 
  • Soyut şeyler ( bilgi, güç vs.) içerdiği gözüküyor.

Neden bu konuyu irdelediğime gelince, tasavvufta dünya malı diyerek hep vurgulanan, Zen-Budizmi'nde dile gelen bence en derin koşullanmalardan biri. Ciddi bir sorunumuz aslında. " Suyun Yolu Tao (Alan Watts) kitabında aydınlanma için engel teşkil etmesinden bahsedilmesi. Ayrıca "Küçük Buda (1993) " filminde de mevzu bahis edilmesi.

Düşündükçe konunun çok derin olduğunu fark ettim. Günlük ilişkilerde bunun çok belirleyici olduğunu görüyoruz. Her gün,

  • para kazanmak, 
  • bilgi kazanmak, 
  • Sevap kazanmak,
  • zevk almak (zevk kazanmak😁),
  • kariyer sahibi olmak (kariyer kazanmak)...

İçin muazzam bir gayret göstermekte ve hatta diğer kişileri bile kullanma eğilimindeyiz. Bunlar çok masum da görünüyor olabilir. Canımız sıkılıp bir yere gideceğimiz de arkadaş aramamız, arkadaşlara bu gözle bakmamız, (ne kadar çok arkadaşın varsa yalnız kalma ihtimalin o kadar azalıyor)
bundan bilgi öğrenebilirim, eğer gücü varsa, arkası sağlamsa beni bir yerlere yerleştirir vs. hep kazanç üzerinden düşünmek. Sonra birine yardım ederken sevap kazanacağım diye yardım etmek. Bu da sevap kazanmak için bir fırsatı kullanmak değil midir? İlişkilerin bu boyutta olması ne kadar dehşet vericidir aslında. Her eylemimiz kazanç ile bağlantılı mı olmalı?

Neden kazanç-kayıp şeklinde ikili kullanıyoruz zira birbirini oluşturan bu karşıtlık zaten. Kayıp olmasa kazanç olur mu ya da tersi. Krishnamurti'nin şu tanımı çok hoşuma giderdi. "Korkuyu aşmak istersen zevk arayışını bırakacaksın". Zevki, eğlenceyi aramadığında korku da oluşmayacak zaten.

Tasavvuf ta dünya malı diye bir kavram var. "Düşme dünya mihnetine, talip ol hak hazretine..." diye bir şiirde ve çok yerde mevzu bahistir. Bu dünya malını boşver anlamına gelmiyor. Söylenmek istenen "dünya malına gereğinden fazla düşünme, çobanın koyunu güttüğü gibi dünya malı tarafından güdülme"  deniliyor. Yeteri kadar dünya malı hepimize yeter 😏. Mesele gece gündüz bunların peşinden koşmamak, sadece yeteri kadar. Yoksa dünya malı olmadan olur mu?"
Hanım demle bakalım bir çayda var olmanın dayanılmaz hafifliğini yaşayalım😛

Hiç yorum yok: